Pokémon Go çılgınlığından muhtemelen haberiniz vardır. Bilmeyenler için kısaca açıklamak gerekirse, oyun; oyuncularına telefonları aracılığıyla gerçek hayatta gördükleri pokemonları bulduruyor ve oynayana pokemonunu savaştırıp eğitme imkanı tanıyor. Oyuncuyu sanal karakterlerin lokasyonuna yönlendiren bir sanal harita kurabilmek için; akıllı telefon / tabletlerin, GPS ve kamerasına erişiyor.
Bu siber-risk; iş yerlerinin, iş güvenliği adına dikkate alması gereken bir konu. Sadece iş yerlerinde de değil, iş dışı hayatınızda da riskler bir hayli fazla.
Pokémon Go, oyuncularını sanal avları esnasında etrafa karşı uyanık olmaları konusunda uyarmasına rağmen; oyun, piyasaya girdikten daha birkaç gün sonra bile bir dizi garip kazaya konu oldu. Tehlikeli noktalarda pokemon avlamaya çalışan ve kendini hastanede bulan insanlar şimdiden mevcut.
Bu masum kazalar hariç, daha şimdiden oyuncuları tenha lokasyonlarına yönlendiren silahlı soygunculara dair tutanaklar var.
Bu tür sürükleyici, gerçekliği arttırılmış oyunlar, önünüze çıkan tehlikeleri kaçırmanıza sebep olabilir. Bir üretim tesisi ya da depoda; kayma, sendeleme, düşme sonucu yaralanma riski oluşturabilir.
Kaza, yaralanma harici bir başka potansiyel tehdit ise; çoğu oyuncunun oyun ekran görüntülerini sosyal medyada paylaşması. Paylaşılan fotoğraflar firmayı utandıracak nitelikte olabilir. Fotoğraf, rakip firmaya bilgi verecek detaylar içeriyor ya da müşterinizle aranızda yaptığınız gizlilik anlaşmasını ihlal ediyor olabilir.
Firmanız eğlence yerine döndüğünde, fabrikanızda, deponuzda, otoparkınızda.. hangi insanların sadece eğlence amaçlı basit bir şekilde oynadığını, hangilerinin bir şeyler karıştırdığını bilemezsiniz.
Bu oyun birçok insan için eğlence aracı olsa da, çalışanlar ve iş yerleri için riskten başka bir şey değil. Oluşturduğu güvenlik riskleri, uzmanların aplikasyonda ve yazılımda geliştirme yapması ile çözülebilir. Bu süreç içinde Pokémon Go’yu iş yerinizden uzak tutmanız en doğrusu.